Stella (yıldız), Kon-stella (yıldız topluluğu); astronomiden ödünç alınmış bir kavram: Konstelasyon, bir sistem içersindeki öğelerin birbirine göre konumu, durumu ve etkileşimini ifade ediyor, tıpkı yıldız toplulukları gibi.

Nesiller boyunca taşıdığımız, farkında olmadan üstlendiğimiz, sürekli olarak tarttığımız dinamikleri görme fırsatı veriyor. Psikoterapi literatürüne dünyaca ünlü Alman psikoterapist Prof. Dr. Bert Hellinger’in hediyesi. Kimi zaman aile sistemimizden getirdiğimiz dinamikleri iş yaşamımıza veya diğer aidiyet beslediğimiz gruplara nasıl projekte ediyoruz, etkileşime giriyoruz? Kendimizce anlam yüklediğimiz, büyüttüğümüz tepkiler neyi gizliyor veya neyin ardılı olarak ifade buluyor? Temelde bu soruların cevabını konstelasyon çalışmalarıyla araştırıyor ve duygu düzeninde ruhun bütünleşmesine alan açıyoruz. Kolektif vicdan ve bireysel vicdanın hangi noktalarda çatışma ürettiğini, kör sevgi ile davrandığını görmek tümden bir bakış açısı değişikliğiyle yaşamımıza ve içinde bulunduğumuz sistemlere olumlu anlamda hizmet sunuyor.

Aile Konstelasyonu

Yaşamla buluştuğumuz anda kaçınılmaz olarak içine doğduğumuz sisteme karşı bir aidiyet besliyoruz. Bizi yaşamda tutmak için gayret gösteren anne ve baba üzerinden köklerimize bağlanıyor ve alma-verme dengesini kurmak için ruhumuzu yaşama açıyoruz. Bilerek ya da bilmeyerek üstlendiğimiz kuşaklar boyu süren travmaların etkilerine maruz kalıyoruz. Aile Konstelasyonu çalışmaları ile temelde ruhumuzu bu sistemik üstlenmelerden bağımsız kılmak. Terapi ortamında ruhun hareketine alan açarak yaşamda bedeli ağır olabilecek duygulardan özgürleşmek hedeflenmektedir.

Organizasyonel Konstelasyon

Yaşamımızda aile kadar etkili rol oynayan iş hayatımızın içinde de sistemik dolanıklıklar meydana gelebiliyor. Aile sistemimizden kaynaklanan duyguları kuruma projekte edebildiğimiz gibi kurum içinde varolan sistemik karmaşayı da ailemize taşıyabiliyoruz. Organizasyonel Konstelasyon Çalışmaları, organizasyonel bir işleyişin analiz edilmesi ve olası çözümlerin araştırılmasında değerli katkılar sunuyor.

Travma Niyet

Prof. Dr. Franz Ruppert’in geliştirdiği bu spesifik terapi yaklaşımı ile ruhtaki bölünmeleri bütünleştirmek amaçlanmaktadır. Travmatize parça, sağ kalım stratejileri üreten parça ve sağlıklı parça arasındaki temel dinamikleri görmeyi hedefliyoruz. Böylece travmayı ve konstelasyonun konusu edinilen parça arasındaki ilişkiye alan açıyoruz. Geçmişten geleceğe uzanan yaşam akışını şimdiki duygu düzeninde görmek ve dinamikleri anlamak niyete sağlıklı bir yöneliş açısından danışana katkı sağlamaktadır.

Etnik Politik Konstelasyon

Konstelasyon deneyimlerinde yedi kuşak öncesine kadar uzanan travmaların üstlenebildiğini gözlemliyoruz. Özellikle göç, savaş, toplu katliam vb. güçlü travmaların yüzyıllar sonrasında deneyimin bilgisi olmasa dahi duygu olarak kişiyi olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle bize ağır gelen etnik ve politik travma kökenli bağlanmaların günümüzde, şimdide çözümlenebilmesi Etnik Politik Konstelasyon çalışmaları ile mümkün olabiliyor.